- Katılım
- 10 Ocak 2017
- Mesajlar
- 474
- Reaksiyon puanı
- 342
- Puanları
- 115
- Yaş
- 54
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Marifetullah (Allahdan inen ilm) Nedir?
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(Kar©glanin 3 Temmuz 2017 Vaazi)
أَلَا يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
E lâ ya’lemu men halak, ve huvel latîful habîr.
Meali :
Yaratan (yarattığını) bilmez mi? Ve O herşeyi en incesine kadar bilip haberdar olandir.
Sadakallahul Aziym Mülk Suresi 14. ayet
إِنَّ اللَّهَ يَعْلَمُ غَيْبَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ بَصِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
innallâhe ya’lemu gaybes semâvâti vel ard(ardı), vallâhu basîrun bimâ ta’melûn.
Meali :
Muhakkak ki Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Ve Allah yaptıklarınızı görendir.
(Sadakallahul Aziym HUCURAT Suresi 18. Ayet )
وَعَلَّمَ آدَمَ الأَسْمَاء كُلَّهَا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve alleme âdemel esmâe kullehâ......
Meali :
Ve (Allah), Âdem’e, (Allah’ın) isimlerinin hepsini (bu isimlerdeki hikmetleri) öğretti.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 31. ayet
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
علماء أمتي كأنبياء بني إسرائيل”
ümmetimin alimleri beni israil peygamberleri gibidir.
( Hadis-i Şerif )
(bk. Razi, Tefsir, VIII/302; Neysaburi, Tefsir: I/264; Keşfu’l-Hafa: II/64)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem yine Buyurdular
“Âlimler peygamberlerin varisleridir.”
( Hadis-i Şerif, Buharî)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
Biz ilk defa tasavvuf yoluna girip, dil srounu yüzünden, ilk girdgimiz tarik yerine, yakinimiza gelen Tarikati Nakşibandi Dergahinda, Tevbe alip, seyri ilallah yolculugumuzda, seyri sülükümüze başladigimizda, bir rüya gördük. megerse yolun başinda sonu gösterilirmiş bu yolda. Hani cocuga hamile kaldigini ögrenen kadina, dogum yapacagi ay termin verilirya, yani dah baştan, sona atif yapilir ya, hedefe belirlenir ya, işde öyle bir rüya ile rüyalandik, ve sadik bir rüya gördük Rüyamiz şöyle idi : Tarikatin büyüklerinden yarbaay Mehmet ILDIRAR rahmetli, o zamanlar almanya Dortmund da vekil, ve sohbet veriyor, ve biz bunu duyduk, kasetlerden sohbetlerinide duyuyoz, ve fakat daha görmedik onu. ve rüyamda ben onun dergahina gitmişim, ve dergah yüksek katlari olan bir bina, ve cami imiş, ve kapidan girecegim, burada bulundugum yerdeki tekkenin vekli olan diger mehmet hoca kapida belirdi. ve kapida iki tane genc. ellerinde tepsi tutuyorlar, ve tepsilerine birer tepsi anahtar var, ve mehmet hoca bir tepsiden bir hapaz aldi, ve sonra bende, bana uzatilan tepsiden aldim, iki cebimi doldurdum, ve mehmet hoca bana yaklaşdi, ve beni kandirmaya calişiyor diyorki " sen zaten o anahtarlari en sonunda, bana geri teslim etcen, almada bana ver diyor, ben şöyle bir hayiflandim ve hadi ordan dercesini yoluma devam edip, ahahtarlarimi vermedim ona , cünkü bana ikram edilen benim ve benim ehlim icin, sana ikram edilen senin icin degilmi, ve vermedim ,ve katlari cikmaya başladim. her katin merdiven başinda, sofiler kapiyi acip beni karşiladilar, ve bana dedilerki , geri dönüşde, gördügün ve ögrendiklerini bizede anlat ve sohbet et olurmu dediler.
bende tamam diye cevap verip, bir kat, bir kat daha cikdim, ve dördüncü katta Yarbay Mehmet hoca varmiş, siyah sakalli kcük boylu, kapidan girince, orda otururoydu, ve sohbet ediyormuş, ve tam ben girdim, ve benden bahsedip, bir cümle konuşdu, ve o cümle ise, bana ait olan bir cümle idi. hani matrix "var sager" kadina gidince, ona gelecegi hakkinda konuşan kadin, onun icin elzem olcak, son cümleyi söylüyor ve gönderiyorya, işde onun yanindan cikinca ise, onun söyledigini matrix yani neo morpheusa ve trinitiye söylemeye kalkiyor ,ve fakat morpheus diyorki "onun sana söyledigi, senin icin, biza anatma" diyor anlatmak zorunda degilsin diyor ya yani, işde o son cümle ile yolculuk bizdede böyle başladi, ve onun söyledgi cümle bizi bir kader yolculuguna dogru yönellti. aradan aylar yillar ge ve biz her hafta, yada iki haftada bir, bu yolculukda keşfen ve ilmen bildiklerikmizi ögrendiklerimizi sizlere, vaaz ve sohbet olarak o kapida bekleyipde, dönüşde bizede anlat diyenlere uyup anlatiyordum ki, taaaki birkac mendeburun, bizi buna ehil ve mehel görmeyipde, akan suyumuzu kesmeye kalkasiya kadar, ve ilim, bu yolculukda allahdan gelir, allah a gider. nitekim Allah Hz Adem e rahman nedir? rahim nedir? rezzak nedir? ..... en ince tafsiline kadar ögretti ki ,dünya bunlar ile nasil mamur edilip nasil yaşam sürecegini ögrendi . ve sonra dünyaya indirildi, yani insan önce bir meslegi ilmen ögrenir, sonra praktik olarak uygular. işde Hz Ademe de insanlik ilmi, ve Allah bilgisi (esma bilgisi) ögretildi ki, o isimler ile mesala bagda capa capmlamak nedir? ne işe yarar, o bildi ve ögrendiki, üzüm denen omaca agacini budayip timar etmek, ve altinida yabani otlardan capa edip ayiklamak ve birde kökünün etrafina cukur kazarak, yagmur yaginca suyun kökünde toplanmasini saglamak ve biraz onun etrafinda su eylensin akip gitmesini ve omaca kuruyp ölmesin, bunlarin onun icin oldugunu bilmek, bir ilim, bunu ilk yapan, nasil bilcek SIFIR dünya, bir bildiren olmali ki, bilsin, ve adem eyine rahman yani babalik nedir ögretildi ki, Havva ile birleşip cocuk yapinca, ona rahmanlik ilmi verildi , sonra rablik nedir, yani terbiyet eden, ve evlatlarini terbiyet etme görevi, dünyada Allah in vekili olarak O na verildi, yani rabbi mürebiyesi terbiyet edicisi olmak, yine havva rahim ve mürebbiye,..... hakeza hakeza, yani işde dünyada kainatta yaşayabilmek , işde allahin esmasinda gizli, ve isimler işde, herbir esma, bir ilme münhasir, ve Allah esmasini, kime ne kadar ögrettiyse, o kadar alim olur, bizde seyri sülük yolculugumuzda, marifetullah ilmi , yani Allahi bilme ilminde, Allah in bize bildirdkiklerini sizlerle her hafta paylaşip, sizlerede aktaririrken, birden kesilme oldu, cünkü altin(Gold), kömür gibi cok olsaydi, altinin degeri olmazdi degilmi, altin az ve öz, ve degerli işlerde kullaniliyor ki, o yüzden pahali degilmi? işde bizim de yolumuzu kesen haramiler, birde cooook ca sahte mehdiler, ve sahte vaizler, hocalar yüzünden, heryer kendini hoca sanan, alim sanan kimseler yüzünden, altin sanki, kömür kadar cokmuş gibi oldu, ve biz cekildikki , sahte altinlar ile gercek altin belli olsun, ve biz cekilince suyu kurumuş nehire döndünüz degilmi, eger bu gidişimiz kar etmezse, bir uzun daha giderizki, elegin üstünde, ari diriler kalsin, ve sahteler ayrilip elenip yok olsun diye, yoksa kim gercek kimde sahte ayirt edilmez oldu.
Marifetullah ne demekdir : ona gelince arafe bilmek demek marifet ise, aynen kiyas ile, fetaha acmak, miftah anahtar, yani o zaman, arefe bilmek, mearif bildiren demek, mearifet ise , hani bizde bi deyim vardir : "yaptigini marifet sanma" denir ya, yani yani bildigini yapan demek, ögrendigini uygulayan demek, yani marfietullah, ise Allahdan ögrendigini uygulayan, yani rahman nedir, en tafsilati ile bilince, rahman oluvermek, yine rahim nedir rezzak nedir, dokdor hakim veya şafi ve sifa nedir bilince, şifa verivevermek demek gibi .Allah ve esma bilgisini tatbikata gecirmek demek dir marifetullah, yani senin bildikleerin marifet degil, senin bildiklerinden bir cikarima gidipde yaptigina marifet denilir.