- Katılım
- 10 Ocak 2017
- Mesajlar
- 474
- Reaksiyon puanı
- 342
- Puanları
- 115
- Yaş
- 54

Onlu Günler - Son On Gün ve Geri Sayım

(Kar©glanin 09 Ağustos 2018 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَالْفَجْرِ وَلَيَالٍ عَشْرٍ وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ هَلْ فِي ذَلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Vel fecri. Ve leyâlin aşrın. Veş şef’ı vel vetri. Vel leyli izâ yesr(yesri). Hel fî zâlike kasemun li zî hicr(hicrin). E lem tera keyfe feale rabbuke bi âd(âdin).
Meali :
Fecre Sabahi aydinlatan Yildiza andolsun, ve son on güne andolsun (Onlu günler bunlar muharremin onu oldugu gibi, zilhiccenin onu, ve ramazanin son on günü, ve onlular, yani on SIRRINA andolsun), çiftlere ve teklere andolsun,(Allah birdir, ana birdir, baba birdir, ata tek ve birdir Hz Ademdir birdir,bayrak birdir, herkesin milleti birdir. "Tek millet, tek bayrak, tek Gül" cooook önce semalara haykirdigimiz bir söz, semada binler yildiz, binler güneş var amma, bizimki tek ve bir,..... teklere andolsun ve ciftlere andolsun : ana ile baba cift, yaz ile kış cift, acı ile tatlı cift, eller cift, ayaklar cift, gözler bir cift, dudaklar cift,...... ciftlere de andolsun) kolay geceye ve zor geceye andolsun (yesr hem kolay manasindadir, hem zor manasindadir, nitekim inşirah suresinde "usri yusran" derken "usr" derken zorluk ve zor manasina, "yusran" derken ise kolaylik manasindadir ) kolay gece bir baktin sabah oluvermiş, gerdek gecesi,... yada ölüm gecen, baktinki ardina, bir ömür bitmiş bir gece bile degil hayat, eger imanli öldünse ardinda birakdigin bir ömür var, bir cok eserin var, amma zor gece mesela hasta oldun, dakikalar gecmiyor, yada zor bir imtihan, zor gecen bir kac saat, yada seni hani karaakolda nezarete atarlar ya, yani bir kac saat ömür gibidir, yani kolaya ve zora, yada kolay geceye ve zor geceye andolsun.Zor gece ve öldün ve o gece ölüm melekleri geldi zor bir imtihan ilk sorulari bildin amma, soru namaza geldi, sende bende hepimiz bunda kaybederiz, namazini hic koymayan (yezidin halini de unutmayin) olabilirmi muhammed bile arafatta erkene alip ve müzdelifede kazaya koymuşken, sen ben kiminki) hicret günü edilen yemine andolsun (kim etmiş olabilir o yemini, yani ikilinin ücüncüsü allah ise korkma ya eaba bekr, bir örümcek canini ona feda eden bir örümcek, bir cift güvercin ona canini feda eden (bir cift cifte ve teke yani bir cift güvercin yumurtasi) ve orda bekci bir yilan, yillardir bekliyen bir yilan, ve muhammede düşmanin geldigini kim haber vercek vodafon yok WhatsApp yok sms yok kim haber vercek haaaaa, allahin WhatsApp i varya yillardir orda bakeyensadik bir bekci bir yilan, görevli bir YILAN, yani onlara düşmanin yakin oldgunu, hatta ebu bekrin ayagini isiriarak heber verdi, yani muhammed magarnin önünde olduklarini, onlara ne kadar yakin geldiklerini nerden bilecekdi, ve yilan onlara yaklaşti ve Ebubekrin ayagini isirdiki, işte diyorki Allah, Ya Muhammed düşman bir adim ötede, sessiz olun artik, kalbiniz bile oynamasin, hani rüyada yilan görmek düşman ile tabir olur ya, niye işde yilan görmek, yilan görüntüleri görmek işde bir alamettir, taaa muhammedin hicretinden bu yana ondan önce isadan ondan önce musanin asasi olan ejderha halinde asa ve yilan ve allah onu o zaman bekci etti, taa musa vakti, müminlere düşmanin yakin geldigini haber eden bir meleke ve alamettir, bekcimizdir, müminlerin bekcisi ve askeri, ve arşin dört direginden biri olan, dört halifeden biri olan ebu bekrin cibilliyatidir, o ve o yüzden abu bekr "dad" harfinin mahrecini en iyi cikarandir, en iyi dad harfi okumayilanlara mahsiusdur siis degilde dziiiizskci kicici sissss ve iki yilan türü bir ZZZZZZZ birisi SSSSSSS ve yilan catal dil , cift dilli münafik degil sadece catal dil, dad bir sag azi diş ile bir de sol azi dişi dil birleşir ve ses olrak ne ze nede se arasi bir ses dziya yani alfa gülüm alfa , bir gün sende ebu bekir makamina erersen işde düşman nerden gelir, yakinmidir uzakmidir bilip, müminlere ve allah askerine bildirmek ile görevli imanli bir yilan olursun, amma bazi yilanlar ise zehirli ve düşman ve cinlerden olan kötü yilanalar da vardir) ve son ayet görmüyormusun, Rabbin bir iş amel yaparken, onun AAAAadeti(ahlaki), yada adeti sayi kullaniş şekli yani ,kactir? tek ve vahiddir, veya üctür, yine tektiri ve yine beştir tekdir, yine yedidir tekdir, tek ve cifte dedik ya, rabbinin cifti ve teki nasil kullandigini, onun adetullahinda nasildir görmüyormusun ahmak, körmüsün ahmak, tek demek öyle bir, sadece bir dene demek degil, yedi tek, yedyüz yetmisş birde tek, 999 da tek, 66666 ise cift, kuran cift, Allah tek, kuran cift, bak kelime cift, kelam bir tek söz degil, enikleyip üreyen, cift cift artan üreyen. tek ise : bir kalan bütün kalan, bölünsede tek kalan, erkek ve kadin, rahman ve rahim ,tek ve cift, rahman tek, bölünsede tek kalan, rahim ise cift, enikleyip üreyen cift cift üreyen .
Sadakallahul Aziym Fecr suresi 1 den 6.ayete kadar
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Müjdeleyin, nefret ettirmeyin; kolaylaştırın, zorlaştırmayın.”
( Hadis-i Şerif , Buhârî, İlim 12, Cihad 164; Müslim, Eşribe 70-71)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Fe inne meal usri yusrân, İnne meal usri yusrâ.
Meali :
Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.
(Sadakallahul Aziym İNŞİRAH Suresi 5 ve 6. ayet)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Şüphesiz ki bu Din kolaylıktır. Her kim, (kolay olan ) bu dini zorlaştırırsa altında kalır. Onun için orta bir yol tutun ve Dini en uygun bir biçimde uygulayın.”
( Hadis-i Şerif , Buhârî, İman 29)
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
“Dinin en hayırlı olanı, en kolay olanıdır.”
( Hadis-i Şerif , Ahmed bin Hanbel, III/479)
"Din kolaylıktır."
(Buhârî, İman 30; Nesâî, İman 28)
"Amellerinizde îtidâli ve doğruyu bulmaya çalışın."
(Müslim, Birr 52; Tirmizî, Tefsîr Nisâ Sûresi, hadis no: 3041)
“Allah, koyduğu yasaklara uyulmasını sevdiği gibi, koyduğu kolaylıkların uygulanmasını da sever.”
(Ahmed bin Hanbel, II/108)
“Dinle yarışa giren her insan, mutlaka yere serilir.”
(Buhârî, İman 69)
"Heleke'l-mütenattıûn -Taşkınlar/aşırı gidenler helâk oldu.-" Bunu Rasûlullah üç defa söyledi.
(Müslim, İlim 7)
“Kul, Rabbinin affını nasıl seviyorsa, Allah da koyduğu kolaylığın uygulanmasını öyle sever.”
(et-Terğîb ve’t-Terhîb, II/135)
Hz. Âişe (r.a.) şöyle diyor: “Yüce Peygamber, biri daha kolay, biri daha zor iki seçenekle karşılaştığında, mutlaka kolay olanı seçerdi.”
(Buhârî, Menâkıb 23, Edeb 80; Müslim, Fezâil 77-78)
"Amelin az da olsa devamlı olanı, Allah yanında daha makbuldür."
(Buhârî, İman 16; Müslim, Salât 283)
Normalde (hazarda: yolculuk hali dışında) 4 rekât olan farz namazlar yolculukta (seferde) 2 rekâttır. Yani yolculuk boyunca farz namazların 2 rekât halinde kılınması, bir kısaltma/kasr olmayıp namazın o şekilde farz olması sebebiyledir.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذَا ضَرَبْتُمْ فِي الأَرْضِ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَقْصُرُواْ مِنَ الصَّلاَةِ إِنْ خِفْتُمْ أَن يَفْتِنَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُواْ لَكُمْ عَدُوًّا مُّبِينًا وَإِذَا كُنتَ فِيهِمْ فَأَقَمْتَ لَهُمُ الصَّلاَةَ فَلْتَقُمْ طَآئِفَةٌ مِّنْهُم مَّعَكَ وَلْيَأْخُذُواْ أَسْلِحَتَهُمْ فَإِذَا سَجَدُواْ فَلْيَكُونُواْ مِن وَرَآئِكُمْ وَلْتَأْتِ طَآئِفَةٌ أُخْرَى لَمْ يُصَلُّواْ فَلْيُصَلُّواْ مَعَكَ وَلْيَأْخُذُواْ حِذْرَهُمْ وَأَسْلِحَتَهُمْ وَدَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ تَغْفُلُونَ عَنْ أَسْلِحَتِكُمْ وَأَمْتِعَتِكُمْ فَيَمِيلُونَ عَلَيْكُم مَّيْلَةً وَاحِدَةً وَلاَ جُنَاحَ عَلَيْكُمْ إِن كَانَ بِكُمْ أَذًى مِّن مَّطَرٍ أَوْ كُنتُم مَّرْضَى أَن تَضَعُواْ أَسْلِحَتَكُمْ وَخُذُواْ حِذْرَكُمْ إِنَّ اللّهَ أَعَدَّ لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا فَإِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلاَةَ فَاذْكُرُواْ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِكُمْ فَإِذَا اطْمَأْنَنتُمْ فَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ إِنَّ الصَّلاَةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ كِتَابًا مَّوْقُوتًا
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Ve izâ darabtum fîl ardı fe leyse aleykum cunâhun en taksurû mines salâti, in hıftum en yeftinekumullezîne keferû. İnnel kâfirîne kânû lekum aduvven mubînâ. Ve izâ kunte fîhim fe ekamte lehumus salâte fel tekum tâifetun minhum meake vel ye’huzû eslihatehum fe izâ secedû fel yekûnû min varâikum, vel te’ti tâifetun uhrâ lem yusallû fel yusallû meake vel ye’huzû hızrahum ve eslihatehum, veddellezîne keferû lev tagfulûne an eslihatikum ve emtiatikum fe yemîlûne aleykum meyleten vâhıdeh(vâhıdeten). Ve lâ cunâha aleykum in kâne bikum ezen min matarin ev kuntum mardâ en tedaû eslihatekum, ve huzû hızrakum. İnnallâhe eadde lil kâfirîne azâben muhînâ. Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ.
Meali :
Yeryüzünde sefere çıktığınız vakit kâfirlerin size saldırmasından korkarsanız, namazı kısaltmanızdan ötürü size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. (Ey Muhammed!) Cephede sen de onların (mü’minlerin) arasında bulunup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silâhlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında (bir rekât kıldıklarında) arkanıza (düşman karşısına) geçsinler. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin, seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silâhlarını yanlarına alsınlar. İnkâr edenler arzu ederler ki, silâhlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Yağmurdan zahmet çekerseniz, ya da hasta olursanız, silâhlarınızı bırakmanızda size bir beis yoktur. Bununla birlikte ihtiyatlı olun (tedbirinizi alın). Şüphesiz Allah, inkârcılara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. Namazı kıldınız mı, gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yan yatarak hep Allah’ı anın. Güvene kavuştunuz mu namazı tam olarak kılın. Çünkü namaz, mü’minlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.
(Sadakallahul Aziym NİSÂ Suresi 101, 102 ve 103. ayetler)
Nisâ, 4/101-103. ayetler, namazı kısaltmanın yani 2 rekattan 1 rekata düşürmenin sadece korku durumuna has olduğunu açıkça göstermektedir. İlgili ayetler şöyledir:
Nisâ 4/101’deki “ekâme” (أقام) fiilinin mef’ûlü “es-salat” kelimesidir. Kur’an’da bu ifadenin geçtiği yerlerde namazın tam kılınması gerektiği anlaşılır. Nisa 102. ayette Resûlullâh (sav)’in namazı kısaltma yapmadan tam ve 2 rekât kılarak cemaate de imamlık yaptığı durum “فأقمت لهم الصلاة , onlar için namazı tam kıldığın zaman” şeklinde ifade edilmektedir. Namazı tam ve 2 rekât kılan Nebîmizin aksine onun ardında kısaltarak yani 1 rekâta düşürerek kılanlar için “فلتقم طائفة منهم معك onların bir kısmı seninle namaza dursunlar” denilmektedir.
Abdullah İbn Ömer’den nakledilen bir rivayet şöyledir:
“Resûlüllâh ile birlikte (birçok) yolculukta bulundum. İki rekâttan fazla namaz kılmadı. Ebû Bekir’le birlikte bulundum, o da -Allah ruhunu kabzedinceye kadar- iki rekâttan fazla kılmadı. Ömer ve Osman’la da beraber bulundum; onlar da aynı şekilde hareket ettiler.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salât, 75; Nesâi, Taksîru’s-Salâtu’s-Salât, 5)
Nebîmiz yolcuyken 4 rekâtlı namazları daima 2 rekât halinde kıldığına ve “Benim namazı nasıl kıldığımı görüyorsanız siz de öyle kılın” (Buhârî, Ezân, 18) dediğine göre bizim de bu şekilde kılmamız gerekmektedir.
Tekrar etmek gerekirse: Seferlikte akşam hariç bütün namazlar iki 2 rekâttır ve burada herhangi bir kısaltma yoktur. Namazlar ancak düşman korkusu varsa kısaltılabilir. Bu da yukarıda belirtildiği gibi 2 rekâtlı farz namazların 1 rekât kılınması şeklinde olur. [1]
Ayette geçen namazı kısaltma işi iki şekilde düşünülebilir. Birisi rekatların sayısını kısaltıp dört yerine iki kılmak yani nicelikten kısaltmaktır ki, bir kısım tefsirciler bu mânâyı vermişlerdir. Fakat bu mânâ her namazda olmaz. Akşam ve sabah namazları bunun dışında kalır. Biri de namazda ayakta durma yerine oturma veya hayvan sırtında durma; rüku ve secde yerine de ima ile yetinmek gibi namazın sınırlarını, vasıflarını ve niteliklerini kısaltmak, yani nitelikten kısaltmaktır.
Öte yandan kasr, durdurma ve alıkoyma anlamına da gelir. Bu durumda bu âyetin mânâsı, namazın bir kısmını kazaya bırakmak demek olur. [2]
önceleri namazlarin berde bahrda, savaşda barişda, hic terketmeden kilinma emri vardi, daha sonra, bu ayet ile ve birde veda haccinda dinin hükümlerinin son noktasina varildiginda, Allah bizlere yani müminlere daha bir kolaylik verdi ve, namazlari gerektiginde cem etme veya kazaya birakma hususu da verdi. ve muhammed o yüzden arafatta ögleyi ikindi ile birlikte kildi öne aldi, ve sonra ise ikindiyi kilmayip ileriyi biraktiki taaa gece vakit müsit oldugunuda yatsi ile birlikte kildi. ve bunun bizim yorumumuz ile örnegi aynen bir vatanin sinirlari korunurken, sinir bekliyen askerler icin, gerekli görülen bir yere karakol yapilir, ve sinir boyunca bekci kulubeleri yapilir, ve onlar güzetleme kulelerinden siniri devamli uyanik halde beklemek, ve biri yorulunca başka birisi nöbete gecmek sureti ile beklenir, ve devamli sürekli bekleme hali, amma o karakolda birde bir tümen yada birlik vardir, ve o tümen onlar ise o yoruilan askerlerin dinlenecegi yatacagi yer , diger yine herhangi bir saldiri halinde müdahele edebilcek kadar c


ve yukardaki hadisde gecen
Hz. Âişe (r.a.) şöyle diyor: “Yüce Peygamber, biri daha kolay, biri daha zor iki seçenekle karşılaştığında, mutlaka kolay olanı seçerdi.”
(Buhârî, Menâkıb 23, Edeb 80; Müslim, Fezâil 77-78)